Bilgi Merkezi
Dijital Bozulma
DİJİTAL BOZULMA
EFQM tarafından C-Suite / üst yöneticiler topluluğu arasında yapılan araştırma, bu topluluğun uykularını kaçıran bir numaralı etkenin dijital bozulma olduğunu ortaya çıkarttı.
Son dönemde EFQM, küresel olarak tanınan modelinin, güncel sürümü geldiğinde bir kuruluşun önümüzdeki dönemde yüzleşmesi ve yönetmesi gereken önemli faktörlere işaret etmesini sağlamak için çeşitli araştırmalar yapmaktadır. Kuruluşun özel, kamu, büyük ya da küçük olmasına bakılmaksızın bu faktörler, etkisini azaltmak veya bütünüyle ortadan kaldırmak yerine gelişmek için dikkate alınması gereken faktörlerdir.
Bu süreçte Avrupa ve BAE'deki üst yöneticilerin temel endişelerini daha iyi anlamak amacıyla 13 ülkede çalışan C-Suite profesyonelleriyle 60'ın üzerinde görüşme gerçekleştirildi. Görüşülen kişilerden, uykularının kaçmasına neden olan etkenler ve bu durumun üstesinden gelme konusundaki deneyimleri hakkında yorum yapmaları istendi.
Bulgular, içeriden gelen sesler de dâhil olmak üzere sanayinin birçok kesiminden - Yüksek Değerli Üretim (HVM), FMCG, Ar-Ge, ICT, e-Ticaret, ilaç ve sağlık hizmetleri, bankacılık ve finansal hizmetler, akademik kurumlar ve kamu sektörünün çeşitli alanlarından - sezgileri içeriyordu. Bu, sektörler-arası bir bakış açısı oluşturmak ve Modelin güncel sürümüne katkı sunacak bakış açıları geliştirmek için önemliydi.
Araştırmaya katılan C-Suite katılımcılarının % 73'ü, geceleri uyanık kalmasına neden olan temel etkenlerden biri olarak dijital bozulmayı vurguladı. Katılımcılar, mevcut teknolojik gelişme ve bozulma temposunu, yükselen rekabet ile değişen toplumsal davranışlardaki dalgalanma ve ilerlemenin önündeki engellerle ilişkilendirdi. Bu engeller, genellikle farklı ürün ve hizmet alanlarında, özellikle farklı öğeler arasındaki entegrasyonun uçtan uca hizmet anlayışı için gerekli olduğu durumlarda, teknolojik yeniliklerin ayrı düzeyleri nedeniyle ortaya çıkmakta. İlgili diğer endişe alanları ise yapay zekâ, makine öğrenimi ve otonom sistem teknolojisinin benimsenmesini en iyi şekilde desteklemek için akıllı veri setlerinin elde edilmesi ve yönetilmesi ile ilgilidir.
Bilgi ve İletişim Teknolojileri sektöründen C-Suite temsilcileri, özel sektörde pazar konumunu korumak amacıyla gittikçe artan mücadelelere dikkat çektiler. “Hem bir tehdit hem de bir fırsat” olarak kabul edilen yıkıcı teknolojiler, genellikle pazara girişin önündeki engellerde büyük azalma gibi, hızlı ticari büyüme için daha az sermaye yoğun araçlar sağlar. Bilgi ve İletişim Teknolojileri sektöründen bir katılımcının iddia ettiği gibi: “Tarihsel olarak, birçok sanayi sektörü için pazara giriş maliyeti vardı. Günümüzde yaşanan teknolojik gelişme ile pazara giriş maliyeti önemli ölçüde azaldı. 10 yıl öncesine göre maliyet yaklaşık 1/10 oranında”.
Mekanik ve elektrik sistemleri üreticileri arasında yükselen endişe, artan pazar rekabeti üzerindeki etkisinde olduğu gibi, teknolojik yeniliğin dikey hızının neden olduğu bunaltıcı bir kaygı derecesi ile de ilişkilidir. Mekanik imalat işinde çalışan bir sözcü şunları söyledi: “Dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve iş ortağı yönetimi önümüzdeki temel zorluklar. Değişimin hızı bizi oldukça tetikte tutan ve endişelendiren bir şey”.
Bu hızlı değişim, yıkıcı teknolojilerin neden olduğu bilinen ve elektronik sektörü tedarik zinciri temsilcileri tarafından “Bazıları aniden ortaya çıkarken diğerlerinin tamamen ortadan kalkacağı pazarlardaki büyük değişimler” şeklinde dile getirilen bir duruma katkıda bulundu. Bu iki faktör, dijital teknolojilerin öngörülemez etkisi etrafında bir kaygı durumu yaratmaya çalışır. Oysa aynı zamanda söz konusu etkiyi en üst düzeye çıkarma konusunda artan bir aciliyet hissi yaratır. Bu aciliyet, piyasada hızlıca yer edinmek için bu tür teknolojileri kullanan start-up’ların ve yükselen rakiplerin artan korkuları tarafından tetiklenmektedir.
C-Suite / üst yöneticiler arasındaki huzursuzluğun diğer nedenleri değişim hakkındaki belirsizlikten daha da öteye gidiyor, öyle ki aynı zamanda uygun teknolojilerin belirli iş süreçlerine yönelik nasıl birleştirilebileceğini de ortaya koyuyor. Eğitim ve kamu sektöründen katılımcılar, makine öğrenimine ve akıllı veriye dayalı gelişen teknolojinin kendi iş modellerine nasıl uygulanabileceği konusundaki kavrayış eksikliğinden kaynaklanan konuları tartıştılar. Katılımcılar sıklıkla daha fazla otomasyon arzularını dile getirdiler; fakat diğer teknolojiler, sistemler ve mevcut iş süreçleri ile entegrasyonda yaşanan boşluklara ise bu arzularını engelleyen unsurlar olarak işaret ettiler.
Yükseköğretim sektöründen bir katılımcı şunları söyledi: “Geceleri beni uyanık tutan şey nedir? En büyük faktör dijital bozulmadır, teknolojik değişimin hızıdır. Bu bir tehdit ama aynı zamanda bir fırsat... Yararları üzerinde düşünmemiz gerekiyor. Yapay zekâ, makine öğrenimi konusunda kendimi nasıl güçlendirebilirim? Nasıl otomatikleştirebilirim ve sahip olduğum verileri nasıl kullanabilirim? Ama aynı zamanda teknolojiye yatırım yapmak ve hızımı korumak zorundayım. Bu öncü bir şekillendirici”.
Bu görüş, sağlık hizmetleri sektöründen katılımcılar aracılığıyla daha da geliştirildi ve bir katılımcı şunları söyledi: “Hizmetlerin dijitalleşmesi, otomasyonu veya teknolojinin kullanımı hakkında düşünme şeklimizde kaçırdığımız bir şey var. Paydaşlar da dâhil olmak üzere bütün değer zinciri, ilerlemeye yönelik iyileştirme çalışmalarında önemli bir husustur. Fakat teknolojik çözümleri uygulamak söz konusu olduğunda, yeni ve norm (kullanıcı davranışları) arasındaki gecikmeyi etkili bir şekilde yönetmek de önemlidir”.
Yeni EFQM Modeli Yıkıcı Teknolojileri Nasıl Ele Alır?
Doğru entegrasyonun sağlanması, C-Suite üyeleri için bir kuruluşun bütünsel görünümünü gerektirir; bunun yanında, işletme içindeki tüm operasyonel sistemler, süreçler, beceriler ve insanlar hakkında derinlemesine bir kavrayış da gerektirir. Söz konusu entegrasyon, geri adım atma ve birbirine bağlı tüm sistemleri geniş bir bakış açısıyla ele alma ve bundan en iyi nasıl yararlanılabileceğine karar vermek için doğru teknolojik becerileri, anlayışı ve zekayı uygulama yeteneği gerektirmektedir. Ayrıca birden fazla tarafın dahil olabileceği - veya olamayacağı - net bir sonuca yönelik açık bir yol izlenebilmesi için doğru liderlik de gereklidir. Bu durum C-Suite üyeleri için gittikçe dengeleyici bir eylem gerektirir ve yaşamsal rollere/katma değerli alanlara yatırım yapılabilecek zaman üzerinde büyük bir baskı unsuru haline gelir. Ve burada Yeni EFQM Modeli, hepsini anlamaya yardımcı olmak için C-Suite üyelerine gerekli desteği sağlayabilir.
Piyasanın mevcut konumu, sürekli başarı için iş modelinde akışkanlığı gerektirir. Teknolojideki yıkıcı değişiklikler, yalnızca akıcı ve etkili bir şekilde yanıt verme çevikliğinden yoksun olan iş türleri için söz konusudur. Bu çevikliği kazanmak için yeni bir çalışma yolu gereklidir: Hem hizmet hem de operasyonların gelişiminin aydan aya veya mevsimsel olarak gerçekleştirildiği bir çalışma yolu… Ancak söz konusu çeviklik durumuna ulaşmak, kuruluşların sadece pazardaki teknolojik değişiklikleri nasıl izlediği, tartıştığı ve bunlara nasıl tepki verdiği konusunda bir yeniden gözden geçirmeyi değil, aynı zamanda onların ilişkili zorlukları veya sunulan fırsatları doğru bir şekilde tanımlama yeteneğini de gerektirir.
Bu makalenin başında belirtildiği gibi EFQM tarafından gerçekleştirilen araştırma (buna 60+ C-Suite röportajının sonuçları dahil), Yeni EFQM Modeli’nin nihai içeriğini geliştirmek için kullanılmaktadır. Şu anda söyleyebileceğimiz, Yeni Modelin, hiçbir organizasyonun doğrusal, mekanik ve öngörülebilir olmadığını; bunun yerine, dinamik bir yaşam dünyasında birbirine bağımlı insanlardan oluşan karmaşık ve uyarlanabilir sistem olduğunu kabul etmesidir. Yeni Model, tek bir mükemmel çözümün sağlanamayacağını kabul eder; ancak esnek bir organizasyon yapısı ve değişime açık bir iş kültürü tarafından desteklenen, işlemeye uygun iç görülere dayanan akıllı karar almaya olanak tanımaktadır.
Yazar Hakkında
Ciaran Jarosz, deneyimi çok çeşitli sanayi sektörlerine ve uluslararası pazarlara yayılmış bir ticaret ve iş editörüdür. İnşaat, imalat, ulaşım, konaklama ve emlak alanlarında saygın ticaret dergilerine öncülük etmekte ve endüstri uzmanlığını yaymak için Avrupa'nın iş teknolojisi alanındaki önde gelen yenilikçileriyle çalışmaktadır.